12 Ekim 2008 Pazar

HOŞÇA BAK ZATINA KİM ZÜBDE-İ ALEMSİN SEN

1- Ey dil ey dil neye bu rütbede pür-gamsın sen 

Gerçi virane isen genç-i mutalsamsın sen 
Secde-ferma-yi melek zat-ı mükerremsin sen 
Bildiğin gibi değil cümleden akdemsin sen 
Ruhsun nefha-i cibril ile tev’emsin sen 
Sırr-ı Hak’sın mesele-i ısi-i meryemsin sen 

Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen 
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen. 


1- Ey gönül, ey gönül, neden bu kadar gamla dolusun? Yıkık döküksün ama tılsımlı bir definesin. (Eskiden, parayı hazineyi, defineyi dikkati çekmek için harap yerlere gömerler;bulunmaması için de üfürükçülere tılsım yaptırırlar ve bu sebeple buna dokunmak isteyene büyük bir yılanın görüneceğine inanırlardı. Bu yüzden edebiyatımızda define, harap yer ve yılan genellikle beraber kullanılırdı. Keza burada hadis-i kutsi olarak kabul edilen”Ben kırık gönüllerin yanındayım” anlamındaki söze de işaret vardır.) 
Meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüceltilmiş bir varlıksın; bildiğin gibi değil, her varlıktan daha olgun, daha ilerisin.(Allah Adem Peygamberi yarattıktan sonra,meleklere ona secde etmelerini emretmiş; onlar da secde etmişlerdir. Bu secde de Adem, mihrap durumundadır. Zira secde yalnız Allah’a mahsustur. İnsan, varlığın, yaradılışın gayesi olması bakımından her varlıktan önce sayılır. Adem’e secde bundan dolayı emredilmiştir. Adem’e secde Kuran’ın bir çok suresinde geçmektedir.) 
Ruhsun, Cebrail’in üfürmesiyle ikizsin; Tanrı’nın sırrısın. Meryem’in oğlu İsa gibisin.(Peygamberlere vahiy getirmekle vazifeli olan Cebrail, Tanrı’nın emriyle Meryem’e üfürmüş ve o da Hz. İsa’yı doğurmuştur. Yani İsa, babasız doğmuştur. Kur’an-ın Ali İmran suresi’nin 59. ayetinde, İsa’nın topraktan yaratılmış olan Adem’e benzediği bildirilmiştir ki beyitte bu ayete de işaret olunmaktadır.) 
Kendine bir hoşça bak; sen alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın.(Eski inanışa göre, canlılar bitkiler ve cansız şeyler, toprak, su hava ve ateş denen dört unsur ile dokuz gökten meydana gelmiştir. İnsan bütün kainattan süzülüp geldiğine göre alemin özü adeta gözbebeğidir. Şairin”Sen alemin özüsün, gözbebeğisin” demesi bundandır. 

2-Merteben ayn-ı musammadır esma sanma 
Merciin Halık-’ı eşyadır eşya sanma 
Gördüğün emr-i muhakkakları rü’ya sanma 
Başkasın kendini suretle heyula sanma 
Keşf ile sabit olan ma’niyi da’va sanma 
Hakkına söylenen evsafı müdara sanma 

Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen 
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen 

2- Mertebeni adlarda sanma; adların sahibinin kendisindedir. Dönüp varacağın yer, her şeyi yaratandır; eşyaya gideceğini zannetme.(Beyitte Baka suresinin 31. ayetine işaret edilmektedir. Bu ayette, Tanrı’nın bütün isimleri Adem’e öğretip belirttiği bildirilmektedir. Tanrı adlarının hepsi insanda görüldüğü için o, bir bakıma bütün adların sahibi sayılır.) 
Gördüğün gerçekleri rüya sanma; sen başka bir varlıksın, kendini, her sureti kabul eden heyula, yahut heyulanın büründüğü suret zannetme.(Heyula, felsefi bir terim olarak maddenin her surete, şekle bürünmesi kabiliyetine denir. Heyula suretle görülür.) 
Keşifle(gerçekliği) meydana çıkan manayı dava, sanma. Hakkında söylenen vasıfları da gözüne girmek için söylenmiş sözler zannetme(Tasavvufta herhangi bir şeyde ısrar etmek, sözle direnmeye dava denir ve hoş görülmez.) 

Kendine bir hoşça bak; sen alemin özüsün; varlıkların gözbebeği olan insansın 

3- İnleyip sırrını faş eyleme ağyara sakın 
Düşme bilmezlik ile varta-i inkara sakın 
Değmesin Ahların kakül-i dil-dara sakın 
Sonra mansur gibi çıkman olur dara sakın 
Arz-i acz etmeyesin yareden ol yara sakın 
Bulduğun cevher-i alileri biçare sakın 

Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen 
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen 


3- Sırrını inleyip de sakın ağyara açma; bilmezlikle inkar çukuruna düşmekten sakın. 
Ahların, sakın, sevgilinin kakülüne değmesin; sonra Mansur gibi dara çıkarsın.(Mansur, Hallac veya Hallac-ı Mansur diye anılan kişi şeriata aykırı sözlerinden dolayı 922 yılında Bağdat’ta öldürülen meşhur sufidir.) 
Sakın yaradan incinip de sevgiliye aczini bildirmeye kalkışma; a, çaresiz kişi, bulduğun kadri yüce incileri sakın, koru.(Beyitte, aşığın vücudundaki yaralar inciler gibi düşünülmüştür.) 

Kendine bir hoşça bak; sen alemin özüsün;varlıkların gözbebeği olan insansın. 

4- Sendedir mahzen-i esrar-ı muhabbet sende 
Sendedir ma’den-i envar-ı fütüvvet sende 
Gizli gizli dahi vardır nice halet sende 
Ma’rifet sende hüner sende hakıykat sende 
Nazar etsen yer ü gök duzah u cennet sende 
Arş u kürsiyy ü melek sendedir elbet sende 

Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen 
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen 

4- Sevgi sırlarının mahzeni sendedir, sende. Erlik, yiğitlik nurlarının madeni sendedir, sende.(Tasavvufta, tekkeyi, zikri hususi giyim ve kuşamı kabul etmeyen sufilere Melami veya Melamet erbabı adı verilir. Bunlar, bu görüşlerini halka yayıp esnaf ve sanatkarları da teşkilatlandırmışlar ve “Fütüvvet ehli” denen bir teşkilat kurmuşlardı. Fütüvvet mertlik, cömertlik demektir.) 
Gizli gizli daha nice ruh halleri var sende. Tanıyıp anlayış sende, hüner, hakikat sende. 
Baksan görürsün ki yer de, gök de, cehennem de, cennet de sende; arş, kürsi ve melek de sen de sendedir, sende.(Bu beyit temsili bir mana ifade etmektedir. Gök ile yücelik ve feyiz; yer ile aşağılık ve verimlilik; cennet ve cehennem ile zevk ve azap; Arş ve Kıürsi ile kudret, saltanat ve tedbir ile bilgi kastedilmektedir.) 

Kendine bir hoşça bak; sen alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın. 

5- Hayıftır şah iken alemde geda olmayasın 
Keder alude-i ümmid u reca olmayasın 
Vadi-i ye’se düşüp hiç ü heba olmayasın 
Yanılıp reh-rev-i sahra-yı bela olmayasın 
Ademe muttasıl ol ta ki cuda olmayasın 
Secdeler eyle ki merdud-i huda olmayasın 

Hoşça bak zatına kim zübdei alemsin sen 
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen 


5- Yazıktır; padişahken alemde yoksul olmayasın, ümit ve yalvarışla kederli bir hale gelmeyesin. Ümitsizlik vadisine düşüp bir hiç olarak yok olmayasın; yolunu yitirip bela sahrasının yolunu tutmayasın. Ademe yapış da geçerken ayrılmayasın; secdeler et ki Tanrı reddetmesin seni. 
Kendine bir hoşça bak, sen alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın. 

6- Berk-i hatıf gibi bu kayd-i sivadan güzer et 
Erişen har u hasa ateş-i aşkı siper et 
Damenin tutmaya asar-ı alayık hazer et 
Şems-veş hahiş-i munla ile azm-i sefer et 
Saf kıl ayineni kabil-i aks-i suver et 
Hele bir cem’i havas eyle de galib nazar et 

Hoşça bak zatına kim zübdei alemsin sen 
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen 

Şair: ŞEYH GALİP (19. yüzyıl Divan Şairi)

6- Tanrı’dan gayrı bütün varlıklardan, çakıp, sönen, gelip giden bir şimşek gibi geç git. Üstüne takılan, konan çerçöpe karşı aşk ateşini siper et. Gönlü bağlayacak şeylerin eserleri, sakın, eteğin tutmasın”........................” 

Kendine bir hoşça bak; sen alemin özüsün; varlıkların gözbebeği olan insansın. 

Hiç yorum yok: