23 Kasım 2007 Cuma

Piri Reis (1465 veya 1470-1554)


PİRİ REİS
1400'lü yıllarda çizdiği dünya haritası 20.YY da uzaydan çekilen dünyanın resmi ile bire bir aynı olmasının sırrı nedir? 14.YY da uzaya çıkan bir araç henüz keşfedilmediğine göre …….
TEK BİR OLASILIK VAR: Uzaya çıkan PİRİ REİS!!!
Peki nasıl???

ALLAH HİKMETİ DİLEDİĞİNE VERİR KİME HİKMET VERİLMİŞSE ŞÜPHESİZ ONA ÇOKÇA HAYIR VERİLİR(Bakara 269)


Aynel yakin ile başlayan hikmet kademesinde Ayn (göz)ile görerek ilime vakıf olunur. Allaha yakın olan Allahın veli kullarından perde kalktığı zaman mesafe boyu kalkar ve fizik ötesi açılır.

Eşsiz bir kartograf ve deniz bilimleri üstadı olmasının yanı sıra, Osmanlı deniz tarihinde derin izler bırakmış büyük bir kaptandır Piri Reis. Osmanlı Türklerinde gerçek anlamda haritacılık onunla başlamıştır. Piri Reis'in asırlar öncesinden günümüze kadar gelen bu ünü, bilgeliğini Hak'tan almasından kaynaklanmaktadır. Teknolojinin her geçen gün yeni gelişmelere imza attığı günümüzde Piri Reis'in asırlar öncesinde çizdiği haritanın sırrı hâlâ açıklanamıyorsa, bunun tek bir anlamı vardır: Allah dostları ilmi sadece Allah'tan alanlardır. Bu sebeple bıraktıkları eserler de bütün dünyanın hayranlığını kazanmakla kalmamış, bilgeliklerinin sırrı hâlâ açıklanamamıştır.
Piri Reis, 1465-1470 dolaylarında, Osmanlıların ünlü bir deniz üssü olan Gelibolu'da doğmuştur. On yaşlarına geldiğinde, Akdeniz'de nam salmış ünlü bir korsan olup sonradan devlet hizmetine giren amcası Kemal Reis'in seferlerine katılmaya başlamış ve uzun yıllar amcasıyla birlikte Akdeniz'de korsanlık yapmıştır.
Osmanlı devletinin hizmetine girmek Piri Reis'in yeni bir ufka yelken açmasını sağlamıştır. Hayatını adadığı, bugün birçoğumuzun tasavvur bile edemeyeceği nice güzellikler yaşamış, nice güzelliklere imzasını atmıştır. Bizler, o büyük Hak aşıklarının yaşadığı güzelliklerin fizikî boyutunun farkına varabiliyoruz sadece. Manevî alanda neler gördüler, neler yaşadılar, insanlığa nice faydalar getirdiler, bilinmez. Yaptıkları hizmetler, yaşadıkları ve yaşattıkları güzellikler bizim idrak edebildiğimizden çok daha büyük olsa da, ne yazık ki bizler ancak algılayabildiğimiz, idrak edebildiğimiz ölçüde aktarabiliyoruz onları geçmişten geleceğe…
Büyük bir Hak aşığı olan Piri Reis, amcasının ölümünden sonra bir süre açık denizlere çıkmamış ve Gelibolu'ya yerleşmiştir. Burada, önce 1513 tarihli ilk dünya haritasını çizmiştir. Atlas Okyanusu, İberik Yarımadası, Afrika'nın batısı ile yenidünya Amerika'nın doğu kıyılarını kapsayan üçte birlik parça, işte bu haritanın elde bulunan bölümüdür. Bu haritayı dünya ölçeğinde önemli kılan, Kristof Kolomb'un hâlâ bulunamamış olan Amerika haritasındaki bilgileri içeriyor olmasıdır.
Piri Reis haritasını, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında, 1517'de padişaha sunmuştur. Bazı tarihçilere göre, Osmanlı padişahı dünya haritasına bakmış ve “ Dünya ne kadar küçük.” demiştir. Sonra da, haritayı ikiye bölmüş ve “ Biz doğu tarafını elimizde tutacağız.” demiştir. Padişah, daha sonra 1929'da bulunacak olan diğer yarıyı atmıştır. Bazı kaynaklarca, günümüzde bulunamamış olan doğu yarısını, Hint Okyanusu'nun ve onun Baharat yolunun kontrolünü ele geçirmek için Padişahın yapacağı olası bir sefer için kullanmak istediği bile iddia edilmektedir.
Piri Reis seferden Gelibolu'ya dönmüş ve derlediği denizcilik notlarını bir Denizcilik Kitabı (Seyir Kılavuzu) olan KİTAB-I BAHRİYE 'de bir araya getirmiştir. 1523'deki Rodos seferi sırasında da Osmanlı Donanması'na katılmıştır. 1524'de Mısır seyrinde kılavuzluğunu yaptığı sadrazam Pergeli İbrahim Paşa'nın takdiri ve desteğini kazanınca, 1526'da gözden geçirdiği KİTAB-I BAHRİYE' sini devrin padişahı Kanuni Sultan Süleyman'a sunmuştur. Piri Reis'in 1526'ya kadar olan yaşamı KİTAB-I BAHRİYE 'den de izlenebilir.
Piri Reis, 1528'de de ikinci dünya haritasını çizmiştir. Bugün elimizde olan Kuzey Amerika haritası bu haritanın bir parçasıdır. Sonraki yıllarda, güney sularında devlet için çalışan Piri Reis, bu dönemde, Hint Kaptanlığı yapmış, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi'ndeki deniz görevlerinde yaşlanmıştır.
Piri Reis'in Osmanlı donanmasında yaptığı son görev acı olaylarla biten Mısır Kaptanlığı'dır. 1552'de çıktığı ikinci seferin son durağı Basra'da, tamire ve dinlenmeye muhtaç donanmayı bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır'a döndüğü için, burada hapsedilmiştir. Donanmayı Basra'da bırakması, Basra valisi Kubat Paşa'ya ganimetten istediği haracı vermemesi, Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa'nın politik hırsı yüzünden 1554'te hizmette kusurla suçlanarak idam edilmiştir. Öldüğünde 80 yaşının üzerinde olan Piri Reis, yarattığı evrensel boyuttaki ve bugün dahi nasıl çizildiği bilinemeyen eserleri olan iki dünya haritası ve çağdaş denizciliğin ilk önemli yapıtlarından birisi sayılan KİTAB-I BAHRİYE ile günümüzde de halen yaşamaktadır.
Dünya haritası ve Kuzey Amerika haritasının çizimlerindeki isabet ve projeksiyon sistemindeki mükemmellik, tüm dünyada büyük hayranlık ve hayret uyandırmaktadır. Piri Reis'in çizdiği haritaların bugün tüm dünyada hayranlık uyandırmasını sağlayan tek gerçek, onun bir Allah dostu olduğunun açık bir delilidir.


Yüce Allah'ım bana (Hz. Muhammed s.a.v.) buyurdu ki:
“Kim benim bir velime (dostuma) düşmanlık ederse bana karşı savaş açmıştır. Kulum bana ancak emrettiğim ve farz kıldığım ibadetle yaklaşır. Ve devamlı nafile ibadetlerle bana yakınlaşmaya devam eder. Öyle ki ben de onu sevmeye başlarım. Onu sevince de, (o kulumun) gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Artık o (kulum) benimle benimle görür, benimle işitir, benimle tutar, benimle yürür. (Yani görmesi, işitmesi, tutması ve yürümesinde hep benimledir, benim rızamı düşünür). Benden bir şey isterse elbette ki (o kuluma) veririm. Bana sığınırsa onu korurum. Yaptığım hiçbir işte tereddüt etmedim. Yalnız, mümin kulumun ruhunu almakta tereddüt ettim. O ölümü istemez, ben de önün hoşlanmadığı şeylerden hoşlanmam. Fakat ölümden kurtuluş yoktur.” (Buhârî (6502) Ahmed; (6/256) buna yakın lafızlar ile Aişe'den)
Bu yazının alındığı kaynak: www.ledunilmi.com

Hiç yorum yok: